AK Parti’nin 7.Olağan Büyük Kongresi ‘Türkiye için güven ve istikrar' sloganıyla gerçekleşti. Ama kongrede büyük bir sorun vardı ki o da her ilden yüzlerce kişinin Ankara Spor Salonu’nda toplanmasıydı.
Kongrede ‘Adalet’ temalı konuşmalar yapan AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kongre de gerçekten adil bir davranış sergiledi mi?
Kırmızı bölge olarak nitelendirilen başta Kocaeli olmak üzere her ilden Mahalle yönetimlerinden tutun da Belediye Başkanlarına kadar birçok kişi Ankara’ya gitti. Gitmesine gittiler ama ne kendi sağlıklarını ne de illerindeki temas edecekleri insanları düşünmeyen AK Parti’nin önemli isimleri döndüklerinde bakalım kendilerini nasıl izole edecekler.
Bu konuyla alakalı çok önemli bir atasözümüz var ya hani ‘Baş nereye giderse ayakta oraya gider’ diye. Kurallara iktidarın önemli isimleri uymazken en önemlisi de ülkenin Cumhurbaşkanı uymazken vatandaştan kurallara uymayı nasıl bekleriz?
Tabi şimdi bu yazımı okuyan birçok siyasetçi; ‘HES Kodu ile girdik, COVİD-19 testi yapıldı, geniş güvenlik önlemleri alındı’ vs gibi cümlelerle kendilerini temize çıkaracak.
Ancak fotoğraflar yalan söylemez. Çünkü AK Parti’nin büyük kongresinde slogan atan özellikle gençlik kollarındaki gençler maske-mesafe kurallarına uymayarak kongrede ne kadar tedbirsiz olunduğunu gözler önüne serdi. Her ne kadar protokol kısmında da önlemler alınsa da sık oturmalar ve bazı isimlerin maskesiz kongreyi takip etmesi tüm ülkenin tepkisini çekti.
Asıl önemli konu ise gerek sosyal medya hesaplarından gerekse de sahaya inerek başta kendileri olmak üzere; Vali, Kaymakamlar, ilçe sağlık müdürleri gibi protokolün önde gelen isimleri bas bas bağırarak açıklamalarda bulunup ‘tedbir konusunda her türlü cezayı keseceğiz’ diyerek vatandaşları affetmezken şimdi kendilerine nasıl bir ceza kesecekler.
Bizler gazeteci olarak gözlemlediğimiz kadarıyla bu zamana kadar faturayı her gün vatandaşa kesmiştik ancak görünen ki koronavirüs salgınında asıl fatura vatandaşa değil önce düğünlerde, cenazelerde, davetlerde, törenlerde, programlarda, bir sohbet ortamında, ev ziyaretlerinde, ilçe toplantılarında 20 kişiden fazla bir araya gelerek nefes alınması zor durumları yaşatan protokole kesmek gerek.
Yazıma son verirken şunu da es geçmek istemem; Her ne kadar AK Parti’de bir zamanlar önemli görevler alsam da bunlar gerçekleri saklayacağım ya da görmezden geleceğim anlamına gelmez. AK Parti’nin bir üyesi olarak yanlışı önce kendim görmeli, gerçekleri tüm çıplaklığıyla önce ben uyarmalıyım ki başkalarının ne söylediğini dikkate almayalım.