Osmanlı Devleti, iç ve dış ticareti geliştirmek amacıyla birçok devlete kapitülasyonları tanımıştı. Kapitülasyon terim anlamı itibariyle; bir devletin başka bir devlete ya da o devletin vatandaşlarına tanıdığı siyasi, ticari, hukuki, ekonomik ve kültürel ayrıcalıklardı. Bu ayrıcalıklar, Osmanlı’da beklenen etkiyi yaratmadı aksine Osmanlı ekonomisinin bozulmasında ve devletin dışa bağlı hale gelmesine neden oldu. Sanayi İnkılâbı’nı gerçekleştiremeyen Osmanlı, kapitülasyonların da etkisiyle batılı ülkelerin iç pazarı haline geldi. Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülhamid dönemlerinde gerçekleştirilmeye çalışılan sanayileşme hamlesinden istenilen sonuç elde edilemedi ve Osmanlı pazarı yabancı firmalar, yabancı menşeili ürünler tarafından işgal edildi.
Osmanlı’nın son döneminde yönetimi ele geçiren İttihatçılar, “Misak-ı İktisadi” adında bir ekonomi politikası benimseyerek, milli ekonomi ve yerli üretimi gerçekleştirmeyi amaçladılar. Bunda kısmen başarılı olsalar da Osmanlı ekonomisini şekillendiren asıl unsur batılı devletler ve Osmanlı içerisinde yaşayan gayrimüslimlerdi. Cumhuriyeti kuran kadrolar, milli bağımsızlığın ekonomik bağımsızlıktan geçtiğini düşünüyorlardı. Bu nedenle Gazi Mustafa Kemal (Atatürk), İsmet Paşa (İnönü)’ dan, Lozan Barış Antlaşması görüşmelerinde kapitülasyonların kaldırılması noktasında tavizsiz bir diplomasi politikası yürütmesini istemişti. Onun bu isteği 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması’nda gerçekleşti ve kapitülasyonlar kaldırıldı.
Cumhuriyetin ilk yıllarında sermaye yetersizliği nedeniyle devletçilik politikası uygulandı ve ekonomi, üretim millileştirilmeye çalışıldı. Bununla birlikte yine aynı dönemde karma ekonomi anlayışı benimsendi. Bankaların kredi imkânlarıyla yerli girişimciler desteklendi. Yerli üretimi arttırmak ve yerli ürün kullanımını daha cazip hale getirmek için ithalatı kısıtlayan bazı uygulamalara gidildi ve 14 Aralık 1929 tarihinde Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti kuruldu. Cemiyetin kuruluş amacı açık bir şekilde cemiyet nizamnamesinde belirtilmişti. Öncelikli amaç yerli ürünleri kullanmak ve bu konuda vatandaşları teşvik ederek milli tasarrufa alıştırmaktı. Cemiyetin faaliyetleri doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal (Atatürk) ve TBMM tarafından yürütülüyor, destekleniyordu. Bu nedenle tüm milletvekilleri cemiyetin doğal üyesiydi. Cemiyete isteyen bütün Türk vatandaşları üye olabilmekteydi. Gazi Mustafa Kemal (Atatürk) cemiyete katılımı daha cazip hale getirmek için cemiyete ilk üye olan kişi oldu.
16 Aralık 1929 tarihinde yapılan genel kurulda cemiyetin amaçları şu şekilde belirlenmiştir; halkı israfla mücadeleye davet edilecek, hesaplı ve tutumlu yaşamayı, tasarrufu öğretilecekti. Bununla birlikte cemiyetin yerli mallarını tanıtmak, sevdirmek ve tercih edilmesini sağlamak, yerli üretimi teşvik etmek ve fiyat pahalılığını engellemek gibi amaçları vardı. Bu amaçla 1929 yılından itibaren her sene 12-19 Aralık tüm ülkede “Tasarruf ve Yerli Malı Haftası” olarak kutlanmaya başladı. Özellikle büyükşehirlerde yerli malları sergileri açıldı ve bu amaca yönelik afiş, dergi, basın çalışmaları yapıldı. Yurtdışındaki sergilere katılarak, yerli ürünlerin tanıtımı tüm uluslararası sergilerde yapıldı. Cemiyetin en önemli çalışmalarından birisi de 1930’da Ankara’da Sanayi Kongresi ve 1931’de Ziraat Kongresi’nin toplanmasıydı. Bu kongrelerin toplanmasında cemiyet öncülük etmiş, hatta Ankara’da bir sergi kurulmuştur.
Cemiyetin kurucu üyeleri: TBMM Başkanı Kazım Bey (Özalp), TBMM Başkan Vekili Hasan Bey (Saka), İzmir Milletvekili Mustafa Rahmi Bey (Köken), İzmir Milletvekili Celal Bey (Bayar), Kırklareli Milletvekili Fuat Bey (Umay), Sinop Milletvekili Yusuf Kemal Bey (Tengirşek), Kütahya Milletvekili Besim Bey (Atalay) ile birlikte Ziraat Bankası Genel Müdürü Ahmet Şükrü Bey (Ataman) ve Emlâk ve Eytam Bankası Genel Müdürü Hakkı Saffet Bey (Tarı) idi. Cemiyetin çalışmalarına TBMM ile birlikte Ziraat Bankası ve Emlâk ve Eytam Bankası da destek veriyordu. Cemiyetin başkanı TBMM Başkanı olan Kazım Bey (Özalp)’ di. Cemiyetin genel sekreteri ise İzmir Milletvekili Mustafa Rahmi Bey (Köken)’ di.
Cemiyet yalnızca tarımsal üretime değil sanayileşmeye de büyük önem veriyor hem yerli üretimi hem de yerli ürünlerin tüketimini teşvik ediyordu. 1929 Küresel Buhranı’nın etkileri azalınca Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti sanayileşme politikalarına önem verdi. Ulusal sanayinin gelişmesi yönünde çok büyük katkılar sundu. Hatta 1930’lu yıllarda başlayan sanayileşme hamlesinin propaganda organı oldu.
Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti’nin ilk şubesi İstanbul’a açıldı. Şubenin kurucusu aynı zamanda cemiyetin idare heyeti üyesi olan Kocaeli Milletvekili Reşit Saffet (Atabinen) Bey’di. Reşit Saffet Bey cemiyetin kuruluş amacını şu şekilde açıklıyordu: “Maksadımız memlekete yalnız Türk malı almaya mecbur etmek değil, aynı zamanda Türk mallarının miktarını artırmak, cinslerini daha ziyade iyileştirmek ve fiyatlarını mümkün mertebe ucuzlatmaktır. Bunlardan başka, halkın ihtiyacına kâfi gelecek kadar yerli mamulât olmasına çalışmak bunun için lazım gelen iktisadi teşekküllerin vücut bulmasına yardım etmek, istihlak kooperatifleri ve millî mamulâta mahsus büyük satış mağazaları açılmasını temin eylemek arzusundayız.”
Cemiyet tarafından tasarruf ve birikim konusunda toplumsal duyarlılığı arttırmak amacıyla ulusal basın ve vilayet gazetelerinde yayımlanmak üzere afişler hazırlatıldı. Özellikle ulusal basında tasarrufla ilgili haberler yapılırken yerel gazetelerde ise yerli malı ve tasarruf ile ilgili şiirler yayınlandı. Çeşitli sloganların yazılı olduğu afişlere yer verildi. Camilerde vaazlarda cemiyetin faaliyetlerine yer verildi, cami minarelerine mahyalar asılarak cemiyetin tanıtılması ve tasarruf bilincinin oluşturulması hedeflendi. Ekonomi ile ilgili kitaplarda tasarruf ve yerli malı kullanımı ile ilgili başlıklar açılarak bu konuda milli bilinç aşılanmaya çalışıldı. Bu amaç doğrultusunda “Vatandaş Hesabını Bil” sloganıyla hesap defteri hazırlandı ve bu hesap defteri “Hesabını Bilenin Defteri” olarak basıldı. Ayrıca cemiyet bünyesinde bir de dergi çıkartıldı. “İktisat ve Tasarruf Dergisi” cemiyetin resmi yayın organı olup bu dergi 1930-1936 yılları arasında yayımlandı.
1934 yılında kamu yararına faaliyet gösteren dernek statüsü alan Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti’nin adı 1938 yılında “Ulusal Ekonomi ve Artırma Kurumu” adıyla değiştirildi. 1947’de ise “Milli Ekonomi ve Arttırma Kurumu” olarak değiştirildi. Cumhuriyetin ilk elli yılında yerli malı kullanımı sistematik bir şekilde özendirilirken 1980’li yılların sonlarına doğru yerli malı kullanımı düşmeye başladı. Belirli gün ve haftalar içerisinde yerini alan bu hafta 1946 yılından itibaren “Yerli Malı Haftası” olarak kutlanmaktaydı. 1983 yılında adı “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak değiştirildi. 2000’li yıllarda cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren kutlanan yerli malı haftası unutulmaya, kutlanmamaya başlandı. Bize düşen bu geleneği yeniden diriltmek, tarım ve sanayide yerli üretimi teşvik etmek, Türk mallarını dünya standartlarına uygun hale getirerek dünya markası haline gelmesini sağlamaktır.
KAYNAKÇA
Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi, 51-0-0-0 / 12-101-20.
Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi, 490-1-0-0 / 1-3- 16.
Doğan Duman, Yerli Malı Haftaları, Tarih ve Toplum Yeni Yaklaşımlar Dergisi, Cilt: 19, Sayı: 111, s. 15- 19.
Akşam Gazetesi, 27 Kasım 1933, s. 1.
Cumhuriyet Gazetesi, 13 Aralık 1931, s. 1.
Haber Gazetesi, 12 Aralık 1936 s. 1.
İktisat ve Tasarruf Dergisi, İkinci Teşrin 1932, s. 1.
Uyanış Dergisi, 23 Nisan 1931, s. 3.
23 Nisan 1931 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi, s. 3.
27 Kasım 1933 Tarihli Akşam Gazetesi, s. 1.
12 Aralık 1936 Tarihli Haber Gazetesi, s. 1.
13 Aralık 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi, s. 1.
İktisat ve Tasarruf Dergisi
Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti, 1938 yılında Ulusal Ekonomi ve Arttırma Kurumu adını aldıktan sonra İhap Hulusi Görey tarafından hazırlanan afişler
Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti, 1938 yılında Ulusal Ekonomi ve Arttırma Kurumu adını aldıktan sonra İhap Hulusi Görey tarafından hazırlanan afişler
1930 yılında çıkarılan Hesabını Bilenin Defteri
Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti Nizamnamesi'nin takdimi