Bir okuyucumuz, satın alacağı gayrimenkulün üzerinde telefon faturası borcundan dolayı bir haciz göründüğünü, bu haczin tapuda satış işlemine engel olup olamayacağını soruyor. Bu gün köşemizde haciz konusunu işleyelim.
Hemen belirtelim ki; hacizli malın devredilmesine engel bir durum yoktur. Zira haczin, taşınmaz mal üzerindeki tasarruf yetkilerini ortadan kaldırmaz, sadece kısıtlar. Ancak taşınmaz malın devri halinde haciz, devralan kişiye karşı ileri sürülebilecektir. Taşınmaz mal üzerindeki haciz, satış sonrası da devam etmektedir. Yani hacizli şekilde satışa sunulan taşınma malın satışı yapıldığında yine hacizli şekilde yapılıyor ve satış sonrası da hacizli sayılmaktadır.
Ancak, kamu alacaklarında hacizli konut satışı farklı şekilde yapılıyor. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün 1390 ve 1493 sayılı genelgelerinde kamu alacağı nedeniyle tapu üzerine konulan hacizden sonra, alacaklı kamu idaresinin izni olmadan taşınmaz mal üzerinde malikin herhangi bir tasarrufta bulunmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Yani Belediye, il özel idaresi, vergi daireleri gibi kamu kurum ve kuruluşlarının hacizlerinde, haciz kalkmadan devir işlemi sağlanmıyor. İlgili kamu kuruluşunun yasal ve yazılı onayı olmadan hacizli konut satışında tapu devir işlemi yapılamıyor. Haciz işlemi ile alacaklılar çeşitli taşınmaz mallarına el koyularak yapılan borç ödemelerinde, elde edilen gayrimenkuller, satışa sunulur. İcra Müdürlüğü tarafından verilen sürede borçlunun borcunu ödememesi durumunda, taşınmaz mülkleri satılarak alacaklı borcu kapatılır.
Bilindiği üzere alacaklının borcunun tahsil etmek amacı ile borçlunun malvarlığına kısıtlama konması işlemine haciz denir. Ancak haciz işleminde borçlunun ve üçüncü kişilerin de hakları gözetilir. Borçlunun haline münasip ev kavramı, borçlunun ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılamaya yeten, sosyal ve mali konumunu koruyan meskeni ifade eder. Haline münasip aynı zamanda bu ihtiyaçları karşılayan asgari niteliği tanımlar. Borçlu olan kişinin haline münasip evi haczedilemez mallar arasında yer alıyor. Haciz işlemi, borcunu istekli olarak ödemeyen borçluya karşı alacaklının alacağını tahsil etmesine imkân tanıyan bir cebri icra yöntemidir. Bu yolla tahsilatta alacaklı, borçlunun menkullerini, gayrimenkullerini ve üçüncü kişiler üzerindeki hak ve alacaklarını haczetme yoluna gidebilir. Ancak ilgili yasada haczi mümkün olmayan mal ve haklar sınırlı olarak sayılıyor. Borçlunun ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılamaya yeten mesken haczedilemez mallar arasında yer alıyor.
Bir başka husus ta; herhangi bir malı olmayan kişiye haciz uygulanamaz. Ancak borçlunun hiçbir mal varlığı yoksa ancak maaşla çalışıyorsa maaşı haczedilebilir.
Bir taşınır malın satışının istenebilmesi için yapılan haczin kesin haciz statüsünde olması gerekir ve alacaklı taşınır mala haciz koydurduktan sonra 6 aylık süre içerisinde satış istemelidir. Alacaklının satış istemesinden itibaren 2 aylık süre içerisinde de satış işlemi sonuçlandırılır.
Gayrimenkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılması ise şu şekillerde oluyor; Alacaklı hacizden vazgeçerek haczin kaldırılmasını sağlayabilir. Haczedilen mal satılarak paraya dönüştürülme ile alacaklıya verilmesi haczin kaldırılmasını sağlar. Borç tutarının tam ve eksiksiz şekilde ödenmesi durumunda haciz kaldırılır.