Zaman zaman ilan sitelerindeki arazi ilanlarında, toplulaştırma kapsamındadır, toplulaştırmaya girecek’ şeklinde ibarelere rastlıyoruz. Peki, nedir bu toplulaşma, olumlu bir durumu mu ifade ediyor yoksa satışa sunulan bu yer sorunlu mu? Merak edilen bu sorunun cevabını aşağıda bulabileceksiniz.
Toplulaştırma işlemi; parçalanarak hisseli biçimsiz ve parçalanarak küçülmüş tarlaların devlet eliyle bütünleştirilerek bir araya getirilmesinden ibarettir. Toplulaştırma işleminde devlet kamu gücüyle hareket ettiğinden tarlaların maliklerinin iradesi aranmaz. Hal böyle olmakla birlikte, devletin kamu gücünün de hukuki sınırları bulunduğundan, toplulaştırma işleminin özellikle mülkiyet hakkını sınırlandırıcı şekilde yapılması mümkün değildir. Bu nedenle toplulaştırma işlemi yapılırken mülakatlar yapılarak çiftçinin tercihleri de dikkate alınır. Toplulaştırma işleminin en önemli amacı, ekonomik olarak işlevselliğini yitirmiş parsellerin bir araya getirilip, çiftçinin daha az masrafla daha fazla verim almasını sağlamaktır. Örneğin alanı oldukça parçalanmış, küçültülmüş bir parsel için sulama organizasyonu ve tesisatı yapmakla, alanı daha büyük bir tarlaya sulama organizasyonu yapmak daha çok masraf gerektirir. Bu gibi verimliliği artırmak ve arazi kullanımını kolaylaştırmak amacıyla toplulaştırma işlemi yapılmaktadır. Toplulaştırma işlemi kamu gücünün kullanılmasıyla yapıldığından, usulü işlemleri devlet açısından oldukça meşakkatlidir. Toplulaştırma işleminin uygulaması Devlet Su İşleri tarafından yürütülür.
Toplulaştırma işleminin aşamalarını şu şekilde ifade edebiliriz: Toplulaştırma Sahasının Belirlenmesi, Tapu Siciline Şerh, Sabit Tesislerin Tespiti, Arazi Derecelendirmesi, Çiftçi Tercihlerinin Alınması, Parselasyon Planı ve Askıya Çıkarılması, Projenin Onayı, Yer Teslimi
Toplulaştırma işleminin bazı aşamalarında işlemlere karşı itiraz edilmesi, itirazın reddi halinde dava yoluna gidilmesi mümkündür. Arazi derecelendirmesi ve parselasyon planlarına itiraz edilmesi halinde itirazların ilgili idarece reddi mümkündür. İtirazların reddedilmesi halinde de idari dava yoluna gidilerek, işlemin iptali talep edilebilir. Ancak bu durumda toplulaştırma işlemi değil, işlemin ilgili aşaması (arazi derecelendirmesi, parselasyon planları) iptal edilir ve yetkili idarenin tekrar toplulaştırma işlemi yapması mümkündür. İşlemin tamamının iptali ise genel hükümlere bağlı olarak; yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olmalarına bağlıdır.
İdari işlemlere karşı iptal davası açmak kural olarak 60 günlük süreye tabidir. 60 günlük sürenin başlangıcı, idarenin toplulaştırma işleminin ilgili aşamasına karşı yapılan itirazın reddinin tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.
Sonuç olarak; toplulaştırma işlemi, parçalanarak ekonomik işlevselliğini yitirmiş arazilerin devlet gücüyle bütünleştirilmesi işlemidir. Kamu gücü kullanıldığından, toplulaştırma işlemi maliklerin iradesine bırakılmadan usul işlemler yerine getirilerek gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla ortada bir idari işlem olduğundan, idare mahkemelerinde işlemin bazı aşamaları için iptal davasının açılması mümkündür. Şayet dava kabul edilerek iptal kararı verilirse hiç şüphesiz idarenin tekrar bir işlem tesis etmesi mümkündür. İptal kararından sonra yapılan yeni işlem de pek tabi hukuka aykırı olabilir.