Hepimizin günlük hayatta olağan karşıladığımız durumlar bazen başımıza iş açabiliyor. Bunlardan birisi de Denizli’de yaşandı. Profesyonel site yöneticiliği yapan bir kişi, yöneticisi olduğu sitede apartman panosuna geçmişten kalan aidat borçlularının isimlerini ve borç miktarlarını yazınca mahkemelik oldu.
Bilindiği gibi Kişisel Verilerin Korunması, temel insan haklarından biri olan özel hayatın gizliliği ile doğrudan ilişkilidir. Türkiye'de KVKK öncesinde, Kişisel Verilerin Korunması ile ilgili kurallar, Türk Ceza Kanunu, Anayasa ve diğer çevre mevzuat ile belirlenmekteydi. 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, bu alandaki en önemli ve yaptırımları en ağır yasal düzenleme olarak karşımıza çıktı. 2016 yılında çıkan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu 6 madde ile kişiye özel durumların sayılmış olma hali dışında 3’üncü maddede kişisel veri şu şekilde tarif edildi: " ‘Kişisel veri: Kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi kapsamaktadır.’ MADDE 6- (1) Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri özel nitelikli kişisel veridir."Söz konusu bilgiler kişinin rızası olmadan açıklanamaz’ hükmü yer alır. Yine TCK 136’ncı madde “Kişisel verileri hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” demektedir.
Güncel olaya dönecek olursak Denizli’de site yöneticisi Nail Çapar, bir yıl önce Merkezefendi ilçesi Şemikler Mahallesi’ndeki bir sitenin yöneticiliğini üstlendi. Eski yönetimden kalma aidat borçlarının tahsil edilmesi amacıyla site sakinlerine telefonla toplu mesaj gönderdi. Borçlar ödenmeyince panolara not astı. Bunun üzerine aidat borcu bulunanlar arasında yer alan G.Ç., savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılığın başlattığı soruşturma kapsamında ifade veren Çapar, suç kastının olmadığını, görevini yaptığını savundu. Savcılık soruşturma sonucunda, aidat borç listesindeki isim ve borç miktarının kişisel veri kapsamına girdiği, blok, daire numarası ile borç bilgileri yazmanın ‘adres bilgisinin paylaşılması’ olduğu gerekçesiyle Çapar hakkında dava açtı.Çapar’ın, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 136/1 maddesindeki ‘kişisel verileri, hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak’ suçundan iki yıldan dört yıla kadar hapisle yargılanması talep edildi. Davanın ilk duruşması Denizli Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme bilirkişi incelemesi yapılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Türkiye’de, aidat ödeme bilgilerinin birçok sitede panoya asılarak duyurulduğunu ifade eden Çapar şöyle devam etti: “Profesyonel site yöneticiliğine 1990’da Almanya’da başladım. Dört yıldır da Denizli’de bu işi yapıyorum. Kişisel Verileri Koruma Kanunu gereğince yargılanıyorum. İlk kez böyle bir durumla karşılaştım. Ben kimsenin kişisel verilerini ifşa etmedim. Binada yaşayan herkes zaten birbirini tanıyor. Türkiye’de borç bildirimi asmak gelenekseldir. Birçok site yöneticisi bu yöntemi kullanıyor. Çoğu yönetici ödenmeyen aidat borçlarınıgörsün de ödesin diye panoya asar. Çünkü birçok site sakini, telefonla mesaj almadım ya da borçlu olduğumu bilmiyordum diyebiliyor. Bu yüzden panoya asıyorduk. Meğerse bu suçmuş. Artık panoya böyle bir şey asmam, davanın sonucunu merakla bekliyorum. Site yöneticileri bu konuya dikkat etsin. Benim başıma gelen size de gelmesin.”diyerek uyardı.