Ülkemizde yaşayan 12 milyon civarında diyabetli var. Bunların 9 milyonu Sağlık Bakanlığı kayıtlarına göre ilaç tedavisi altında. 3 milyonu diyabetli olduğu halde farkında değil. 1,7 milyon diyabetli insülin kullanıyor. 90 bini 18 yaş altı çocuk diyabetli. Bir o kadar oranda da gizli diyabetli var. Ama bütün bunlara rağmen, diyabet gibi çok geniş kitleleri ilgilendiren bir hastalığın yönetiminde de tedavisinde de 20 yıl geriden geliyoruz.
Diyabet bizde ve dünyada modern çağın pandemisi. Türkiye, Uluslararası Diyabet Federasyonun (IDF) verilerine göre Avrupa’da Diyabet artış hızının en yüksek olduğu ülke. Diyabetin artış oranı dünya ortalamasının iki katı, Avrupa’daki diyabet oranının üç katı daha fazla. Araştırmalar ülkemizde diyabetin her 10 yılda bir %100 oranında arttığını gösteriyor. Tip 2 diyabet riskini azaltmak dengeli beslenmeyi ve düzenli fiziksel aktiviteyi içerir. Aşırı kilo ve obezite riski artırdığından sağlıklı kiloyu korumak çok önemlidir. Küçük bir kilo kaybı bile büyük bir fark yaratabilir. Özellikle bir veya daha fazla risk faktörüne sahip kişiler için düzenli taramalar ve kontroller, erken belirtileri tespit edebilir ve bireylerin tip 2 diyabetin başlamasını geciktirmek veya önlemek için gerekli değişiklikleri yapmasına yardımcı olabilir.
Diyabetin belirtileri:
Çok idrara çıkma - Çok su içme çok su içtikçe idrara çıkma - Genç bireylerde çok yemek yeme ya da iştahsızlık - Halsizlik çabuk yorulma, yeterli enerji kullanamama - Ağız kuruluğu - Gece idrar yapma veya yatağa kaçırma - Bulanık görme - Açıklanamayan kilo kaybı – İnatçı enfeksiyonlar - Tekrarlayan mantar enfeksiyonları
Şeker hastalarına genel öneriler ve ipuçları
Diyetisyen desteği almanız önemlidir. Özellikle kan şekeri dengeniz ve kilonuz hedefte değilse size önerilen kalori sınırında kalmanız önerilmektedir.
• Özel diyabetik ürünler ve size özel yemeklere ihtiyacınız yoktur.
• Her gün her besin grubundan yemelisiniz.
• Kompleks karbonhidratları tercih edin ve lif alımını artırın.
• Daha fazla nişastasız sebze (brokoli, ıspanak), meyve ve bakliyat tüketin.
• Çilek düşük kalorili, liften ve sudan zengin iyi bir meyve seçeneğidir.
• Tahılların en az işlenmiş olanlarını tercih edin.
• Yulaf kan şekerinin hızla yükselmesini önleyip kan şekerini düzenler ve kilo vermeye yardımcı olur.
• Patates ve işlenmiş tahıllardan kaçının (beyaz ekmek, beyaz makarna, vs.).
• Tatlılardan kaçının.
• Yağ, şeker ve tuzu mümkün olduğunca az kullanın.
• Bir çay kaşığından (2300 mg sodyum) fazla tüketmeyin (hipertansiyon olmasa bile). Sodyum (tuz) böbreklerde glukoz geri emiliminde rol oynar.
• Sağlıklı et tercih edin (balık, yağsız kırmızı et, tavuk eti).
• Sağlıklı yağlar tercih edin; zeytin yağı, kabuklu yemişler (badem, ceviz, vs.). Hazır, paketlenmiş gıdada bulunan trans yağları tüketmeyin.
• İlk gıda alımını takiben belli bir süre sonra beyindeki tokluk merkezi uyarılacağı için ne kadar yavaş yemek yenilirse o kadar az kalori alımı ile bu süreye ulaşılmış olur.
• Diyabet şekerin sıfırlanması demek değildir. Çok ufak miktarda ve seyrek olarak tatlı tüketilebilir. Bu durumda aynı öğündeki karbonhidrat içeren gıdalar (ekmek, makarna, pilav vb) kısıtlanmalıdır. Yavaş ve tadına vararak yerseniz az miktarda yiyerek tatlı isteğinizi de gidermiş olursunuz. Tek başına değil öğünle beraber alınması tatlının yol açacağı ani ve aşırı kan şekeri yükselmesini önleyecek hem de tok olduğunuz için az bir miktar bile yeterli olacaktır.