Dr. Ali Rıza UTAR
Köşe Yazarı
Dr. Ali Rıza UTAR
 

İSLAMDA AKRABALIK BAĞI

Yüce Allah tarafından en güzel şekilde ‎yaratılan insanın, bu dünyaya başıboş olarak ‎gönderilmediği ilahi bir hakikattir. Bu ‎hakikatin bir sonucu olarak insan, hem ‎yaratanına hem kendine hem de yakın ve ‎uzak çevresine karşı birtakım sorumluluklar taşımaktadır. İnsanın, çevresine karşı temel sorumluluklarından birisi de hiç şüphesiz sıla-i rahimdir. Genel olarak 'kan bağı ve evlenme ‎yolu ile oluşan akrabalık bağlarını yaşatma, ‎akrabalarla ilişkiyi sürdürme, onların ‎haklarını gözetme, onlara ilgi gösterme, ‎yardımda bulunma ve onları ziyaret etme’ ‎olarak tanımlanan sıla-i rahim, İslam âlimleri tarafından namaz ve oruç gibi farz kabul ‎edilmiş, ihmali ise haram olarak ‎değerlendirilmiştir.‎ Sıla-i rahim, yani akrabalık bağlarını koruma ‎ve yaşatma, inancımızın sosyal hayatımıza ‎yansıyan en önemli değerlerden bir tanesidir. ‎Nitekim Cenabi-ı Hak bir ayet-i kerimede ‎şöyle buyurmaktadır: “Allah’a ibadet edin ve ‎ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, ‎akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki ‎arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere ‎iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve ‎övünen kimseleri sevmez.” Nisa/36 Sevgili Peygamberimiz de bir hadisi şeriflerinde şöyle ‎buyurmaktadır: “Kim Allah’a ve ahiret ‎gününe inanıyorsa akraba ile irtibatını ‎sürdürsün”.‎‎‎ Modern dünyanın giderek yalnızlaştırdığı ‎insanlar, üzülerek ifade edelim ki; mutluluğu, ‎dostluğu ve arkadaşlığı sosyal paylaşım ‎sitelerinde ve sanal âlemlerde aramaktadırlar. ‎Halbuki, sıla-i rahimde bulunan; yani ‎akrabasını, eşini, dostunu ve komşusunu gözetip kollayanlar, sıla-i rahimi ihmal ‎edenlere göre daha mutlu ve huzurlu bir ‎yaşam sürdürürler. Bundan dolayı, insanların sanal ve yapay bağlardan kendilerini ‎kurtararak, sosyal çevresini oluşturan ana ‎baba, akraba ve komşularıyla gerçekçi bir bağ ‎kurmaya çalışması, bu bağı güçlendirecek her ‎türlü fırsatı, bayramı, tatili en iyi şekilde değerlendirilmesi dini ve dünyevi bir ‎gerekliliktir.‎ Hafta sonu ile birlikte ‎geliniz, mutluluğu ‎alışveriş merkezlerinde veya internet ‎ortamlarında aramayalım. Gerçek mutluluğun, ‎ayakları altında cennet olan anaların, cennetin ‎orta kapısı olan babaların yanında olduğunu ‎asla unutmayalım. Sılaya vardığımızda baba ‎yarısı olan amcayı, ana konumunda olan ‎teyzeyi gönülden kucaklayalım. Kısacası sıla-i ‎rahimde bulunalım. Unutmayalım ki; bizi ‎cennete yaklaştıracak ve bizi cehennemden ‎uzaklaştıracak olan sıla-i rahimdir. Ve bilelim ‎ki sıla-i rahimi gözetip yerine getirdiğimizde ‎hem dünyevi hem uhrevi saadete erişecek, ‎rızkımız bollaşacak ve mükâfatımız daha bu ‎dünyada iken inşallah Yüce Allah tarafından ‎verilecektir.‎ Yüce Rabbimizin bir kutsi hadisteki şu ‎uyarılarını ise hiç aklımızdan çıkarmayalım: “Ben Rahman’ım. Akrabalığı ben var ettim. ‎İsimlerimden birini ona verdim. Yakınlarıyla ‎ilgilenip akrabalığın hakkını verene lütufta ‎bulunurum. Akrabasıyla ilişkisini kesenden ‎ben de rahmetimi keserim.”
Ekleme Tarihi: 01 Temmuz 2022 - Cuma

İSLAMDA AKRABALIK BAĞI

Yüce Allah tarafından en güzel şekilde ‎yaratılan insanın, bu dünyaya başıboş olarak ‎gönderilmediği ilahi bir hakikattir. Bu ‎hakikatin bir sonucu olarak insan, hem ‎yaratanına hem kendine hem de yakın ve ‎uzak çevresine karşı birtakım sorumluluklar taşımaktadır. İnsanın, çevresine karşı temel sorumluluklarından birisi de hiç şüphesiz sıla-i rahimdir.

Genel olarak 'kan bağı ve evlenme ‎yolu ile oluşan akrabalık bağlarını yaşatma, ‎akrabalarla ilişkiyi sürdürme, onların ‎haklarını gözetme, onlara ilgi gösterme, ‎yardımda bulunma ve onları ziyaret etme’ ‎olarak tanımlanan sıla-i rahim, İslam âlimleri tarafından namaz ve oruç gibi farz kabul ‎edilmiş, ihmali ise haram olarak ‎değerlendirilmiştir.‎

Sıla-i rahim, yani akrabalık bağlarını koruma ‎ve yaşatma, inancımızın sosyal hayatımıza ‎yansıyan en önemli değerlerden bir tanesidir. ‎Nitekim Cenabi-ı Hak bir ayet-i kerimede ‎şöyle buyurmaktadır:

“Allah’a ibadet edin ve ‎ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, ‎akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki ‎arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere ‎iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve ‎övünen kimseleri sevmez.” Nisa/36

Sevgili Peygamberimiz de bir hadisi şeriflerinde şöyle ‎buyurmaktadır:

“Kim Allah’a ve ahiret ‎gününe inanıyorsa akraba ile irtibatını ‎sürdürsün”.‎‎‎

Modern dünyanın giderek yalnızlaştırdığı ‎insanlar, üzülerek ifade edelim ki; mutluluğu, ‎dostluğu ve arkadaşlığı sosyal paylaşım ‎sitelerinde ve sanal âlemlerde aramaktadırlar. ‎Halbuki, sıla-i rahimde bulunan; yani ‎akrabasını, eşini, dostunu ve komşusunu gözetip kollayanlar, sıla-i rahimi ihmal ‎edenlere göre daha mutlu ve huzurlu bir ‎yaşam sürdürürler. Bundan dolayı, insanların sanal ve yapay bağlardan kendilerini ‎kurtararak, sosyal çevresini oluşturan ana ‎baba, akraba ve komşularıyla gerçekçi bir bağ ‎kurmaya çalışması, bu bağı güçlendirecek her ‎türlü fırsatı, bayramı, tatili en iyi şekilde değerlendirilmesi dini ve dünyevi bir ‎gerekliliktir.‎

Hafta sonu ile birlikte ‎geliniz, mutluluğu ‎alışveriş merkezlerinde veya internet ‎ortamlarında aramayalım. Gerçek mutluluğun, ‎ayakları altında cennet olan anaların, cennetin ‎orta kapısı olan babaların yanında olduğunu ‎asla unutmayalım. Sılaya vardığımızda baba ‎yarısı olan amcayı, ana konumunda olan ‎teyzeyi gönülden kucaklayalım. Kısacası sıla-i ‎rahimde bulunalım. Unutmayalım ki; bizi ‎cennete yaklaştıracak ve bizi cehennemden ‎uzaklaştıracak olan sıla-i rahimdir. Ve bilelim ‎ki sıla-i rahimi gözetip yerine getirdiğimizde ‎hem dünyevi hem uhrevi saadete erişecek, ‎rızkımız bollaşacak ve mükâfatımız daha bu ‎dünyada iken inşallah Yüce Allah tarafından ‎verilecektir.‎

Yüce Rabbimizin bir kutsi hadisteki şu ‎uyarılarını ise hiç aklımızdan çıkarmayalım: “Ben Rahman’ım. Akrabalığı ben var ettim. ‎İsimlerimden birini ona verdim. Yakınlarıyla ‎ilgilenip akrabalığın hakkını verene lütufta ‎bulunurum. Akrabasıyla ilişkisini kesenden ‎ben de rahmetimi keserim.”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.