Kur’an-ı Kerim cinlerin varlığını teyit ederek, sahip oldukları özellikleri şöyle beyan etmektedir: 1- Cinler, topraktan değil ateşten yaratılmıştır. Rahman, 15. 2- Bilgileri, algılamaları, hak ve batılı ayırma güçleri, mantıkları ve istidlalleri vardır. Cin Süresinin çeşitleri ayetleri. 3- Sorumlu varlıklardır. 4- Mümin ve Salih olanlarıyla müşrik ve kâfirleri vardır. 5- Hasredileceklerdir ve kıyamete dönüşleri vardır. Cin 15 6- Göklere musallat olabiliyor, haber alabiliyor ve dinleme yapabiliyorlardı ama sonra bunları yapmaları yasaklandı. Cin 9 7- Bazı insanlarla irtibata geçerek bildikleri sınırlı sırları onlara verip insanları kandırıyorlardı. Cin 6 8- İnsanlarda olduğu gibi onlardan bazılarının güçleri fazladır. neml 39 9- Onların insanların bazı ihtiyaçlarını gidermeye yetecek güçleri vardır. Sebe, 12-13. 10- Onlar, insan yeryüzünde yaratılmadan önce vardılar.  Hicr, 27. 11- Hz. Süleyman’ın (a.s) kıssasında cinlerden bir ifrit, Belkıs’ın tahtını Hz. Süleyman (a.s) makamından kalkmadan Neml, 30-40.    Getireceğini iddia ettiğinde Hz. Süleyman (a.s) onu yalanlamamıştır. Bütün bu ayetlerden, cinlerin hayali değil, gerçek maddi varlıklar oldukları ve onlarla irtibat kurmanın mümkün olduğu anlaşılıyor. Onlarla irtibat kuranlar vardır. İnsanlarla cinler arasında eskiden beri çeşitli şekillerde irtibatlar olduğu nakledilmiştir ancak biz yalnızca sahih rivayetlerde geçen şekillerin gerçek olduğunu benimseyebiliriz. Aşağıda Kur’an, rivayetler ve âlimlerin sözlerinde geçen bu irtibatın bazı şekillerine işaret ediyoruz: a) Cinlere sığınmak: Kur’an buyuruyor: “İnsanlardan bazı kimseler, cinlerden bazı kimselere sığınırlardı ve cinler bunların azgınlıklarını artırırlardı.”  Arapların şöyle bir âdeti vardı: Ne zaman korkunç bir çöle gitseler, o çölün cinine sığınırlardı. İslam bunu yasaklamış, cin ve insanın yaratıcısına sığınmayı emretmiştir.  b) Cine musallat olmak: Cinlere musallat olup onları hizmete almak mümkündür ama böyle bir şeyin caiz olup olmadığı konusunda fakihlerin arasında ihtilaf vardır. Kesin olan şey şudur ki, bu iş haram olan bir yoldan veya onların eziyet olmasına neden olacak şekilde olursa haramdır ve onları haram ve gayrı meşru işlerde kullanmamak gerekir. Zira gayrı meşru işi ister insanın kendisi doğrudan yapsın ister vasıtayla haramdır.