Dr. Ali Rıza UTAR
Köşe Yazarı
Dr. Ali Rıza UTAR
 

EBEDİ HAYAT

Hz.İsrafil’in (a.s) Allah’ın emriyle ‎kıyamet kopması için sura ilk defa üflemesiyle ‎başlayacak olan dünyadan sonraki ebedi hayatın ‎adıdır. Hz.İsrafil (a.s.) ikinci defa sura üfledikten sonra ‎insanlar yeniden dirilecekler ve hesaba ‎çekileceklerdir. Dünyadaki iman ve amellerine göre ‎de ceza veya mükâfat göreceklerdir.‎ Ahiret inancı islamda iman esasları arasında yer alır. Ahireti ‎inkâr etmek küfrün ve doğru yoldan sapmanın açık ‎bir göstergesidir. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır. “…Kim ‎Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ‎ve kıyamet gününü inkar ederse tam manasıyle ‎sapıtmıştır”‎‎ buyurmaktadır.‎ Kur’an’da pek çok ayette dünya hayatının geçici, ‎ahiretin ise baki olduğu, insanların geçici dünyevi ‎zevklerine kanmamaları, daha hayırlı ve kalıcı olan ‎ahiret mutluluğunu yakalamaları gerektiği ‎vurgulanmaktadır. Bununla beraber dünya hayatının ‎da ihmal edilmemesi gerektiği, çünkü ahiret ‎hayatının dünya hayatında kazanılacağı, ahiretteki ‎mutluluğun dünyadaki yaşayışa bağlı olduğu dile ‎getirilmektedir. Bu gerçekleri Kur’an’ın farklı ‎ayetlerinde şu şekilde görmekteyiz: “Ey kavmim! ‎Şüphesiz bu dünya hayatı, geçici bir eğlencedir. ‎Ama ahiret, gerçekten kalınacak yurttur.”‎ “Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda ‎harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan ‎da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, ‎sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde ‎bozgunculuğu isteme. Şüphesiz ki Allah, ‎bozguncuları sevmez.”‎ “Fakat siz (ey ‎insanlar!) dünya hayatını tercih ediyorsunuz. ‎Oysa ahiret daha hayırlı ve daha kalıcıdır.”‎ Yine başka bir ayet-i kerimede de mahşer gününün ‎dehşetiyle kişinin dünyada iken en çok sevdiği ‎kişilerden bile kaçacağı şu şekilde ‎anlatılmaktadır: “İşte o gün kişi kardeşinden, ‎annesinden, babasından, eşinden ve ‎çocuklarından kaçar. O gün, herkesin kendine ‎yetip artacak bir derdi vardır. O gün birtakım ‎yüzler parlak, güleç ve sevinçlidir. Yine o gün ‎birtakım yüzler de keder bürümüş, hüzünden ‎kapkara kesilmiştir. İşte bunlar kâfirlerdir, ‎günahkârlardır.”‎ Herkese dünyada yaptıklarının yazılı olduğu amel ‎defterleri verilir. Amel defterleri cennetliklere ‎sağdan cehennemliklere ise arkadan ve soldan ‎verilir. Kiramen Kâtibin adı verilen melekler ‎tarafından yazılan bu kitaplarda hiçbir şey eksik ‎bırakılmamıştır. Kur’an’da bu gerçeğe şu şekilde ‎işaret edilmektedir: “Kitap ortaya konmuştur: ‎Suçluların, onda yazılı olanlardan korkmuş ‎olduklarını görürsün. ‘Vay halimize! Bu nasıl ‎kitapmış! Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın ‎‎(yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüş!’ derler. ‎Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. ‎Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.”‎ ‎Zerre miktarı hayır işleyenin mükafatını zerre ‎miktarı kötülük yapanın da cezasını göreceği ve ‎hiçbir adaletsizliğin olmayacağı o günde insana; ‎ömrünü nerede tükettiği, gençliğini nasıl geçirdiği, ‎malını nereden kazanıp nereye harcadığı ve ‎bildiklerini uygulayıp uygulamadığı ‎özellikle ‎sorulacaktır. Bizler, yaratılış gayemize uygun, kendine, ailesine, ‎yaşadığı topluma, insanlığa ve Allah’a karşı ‎sorumluluk bilincine sahip, dünya ve ahiretini ihmal ‎etmeyen, hayatını bir imtihan bilinciyle yaşayan, ‎inançlı, inançlarının gereklerini hayatına yansıtan, ‎güzel ahlakıyla örnek olan bir insan olmaya gayret ‎etmeliyiz.‎                                                                                                                                                  HAYIRLI CUMALAR DİLERİM 
Ekleme Tarihi: 18 Haziran 2020 - Perşembe

EBEDİ HAYAT

Hz.İsrafil’in (a.s) Allah’ın emriyle ‎kıyamet kopması için sura ilk defa üflemesiyle ‎başlayacak olan dünyadan sonraki ebedi hayatın ‎adıdır.

Hz.İsrafil (a.s.) ikinci defa sura üfledikten sonra ‎insanlar yeniden dirilecekler ve hesaba ‎çekileceklerdir. Dünyadaki iman ve amellerine göre ‎de ceza veya mükâfat göreceklerdir.‎

Ahiret inancı islamda iman esasları arasında yer alır. Ahireti ‎inkâr etmek küfrün ve doğru yoldan sapmanın açık ‎bir göstergesidir. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır.

“…Kim ‎Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ‎ve kıyamet gününü inkar ederse tam manasıyle ‎sapıtmıştır”‎‎ buyurmaktadır.‎

Kur’an’da pek çok ayette dünya hayatının geçici, ‎ahiretin ise baki olduğu, insanların geçici dünyevi ‎zevklerine kanmamaları, daha hayırlı ve kalıcı olan ‎ahiret mutluluğunu yakalamaları gerektiği ‎vurgulanmaktadır. Bununla beraber dünya hayatının ‎da ihmal edilmemesi gerektiği, çünkü ahiret ‎hayatının dünya hayatında kazanılacağı, ahiretteki ‎mutluluğun dünyadaki yaşayışa bağlı olduğu dile ‎getirilmektedir. Bu gerçekleri Kur’an’ın farklı ‎ayetlerinde şu şekilde görmekteyiz:

“Ey kavmim! ‎Şüphesiz bu dünya hayatı, geçici bir eğlencedir. ‎Ama ahiret, gerçekten kalınacak yurttur.”

“Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda ‎harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan ‎da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, ‎sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde ‎bozgunculuğu isteme. Şüphesiz ki Allah, ‎bozguncuları sevmez.”‎

“Fakat siz (ey ‎insanlar!) dünya hayatını tercih ediyorsunuz. ‎Oysa ahiret daha hayırlı ve daha kalıcıdır.”‎

Yine başka bir ayet-i kerimede de mahşer gününün ‎dehşetiyle kişinin dünyada iken en çok sevdiği ‎kişilerden bile kaçacağı şu şekilde ‎anlatılmaktadır:

“İşte o gün kişi kardeşinden, ‎annesinden, babasından, eşinden ve ‎çocuklarından kaçar. O gün, herkesin kendine ‎yetip artacak bir derdi vardır. O gün birtakım ‎yüzler parlak, güleç ve sevinçlidir. Yine o gün ‎birtakım yüzler de keder bürümüş, hüzünden ‎kapkara kesilmiştir. İşte bunlar kâfirlerdir, ‎günahkârlardır.”‎

Herkese dünyada yaptıklarının yazılı olduğu amel ‎defterleri verilir. Amel defterleri cennetliklere ‎sağdan cehennemliklere ise arkadan ve soldan ‎verilir. Kiramen Kâtibin adı verilen melekler ‎tarafından yazılan bu kitaplarda hiçbir şey eksik ‎bırakılmamıştır. Kur’an’da bu gerçeğe şu şekilde ‎işaret edilmektedir:

“Kitap ortaya konmuştur: ‎Suçluların, onda yazılı olanlardan korkmuş ‎olduklarını görürsün. ‘Vay halimize! Bu nasıl ‎kitapmış! Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın ‎‎(yaptıklarımızın) hepsini sayıp dökmüş!’ derler. ‎Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. ‎Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.”‎

‎Zerre miktarı hayır işleyenin mükafatını zerre ‎miktarı kötülük yapanın da cezasını göreceği ve ‎hiçbir adaletsizliğin olmayacağı o günde insana; ‎ömrünü nerede tükettiği, gençliğini nasıl geçirdiği, ‎malını nereden kazanıp nereye harcadığı ve ‎bildiklerini uygulayıp uygulamadığı ‎özellikle ‎sorulacaktır.

Bizler, yaratılış gayemize uygun, kendine, ailesine, ‎yaşadığı topluma, insanlığa ve Allah’a karşı ‎sorumluluk bilincine sahip, dünya ve ahiretini ihmal ‎etmeyen, hayatını bir imtihan bilinciyle yaşayan, ‎inançlı, inançlarının gereklerini hayatına yansıtan, ‎güzel ahlakıyla örnek olan bir insan olmaya gayret ‎etmeliyiz.‎

                                                                                                                                                 HAYIRLI CUMALAR DİLERİM 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.