Dr. Ali Rıza UTAR
Köşe Yazarı
Dr. Ali Rıza UTAR
 

Hz. Fatıma'nın (as) üstün Ahlâkı

Fatıma (a.s), yüksek bir ahlâka, onurlu bir karaktere, üstün bir nefse, ulu bir duyarlılığa, çabuk kavrayan bir anlayışa, keskin bir zihne, yüce bir erdeme, parlak bir üstünlüğe, misk kokan bir nefese, cesur bir yüreğe, kendini beğenmişlikten uzaklığıyla hayranlık uyandıran bir izzete sahipti. Kibirlilerin tasavvur ettikleri büyüklük onun düzeyine erişmekten çok uzaktı. Büyüklenenlerin ve zorbaların karşısında eğilmezdi. Hz. Fatıma (s.a), hoşgörü, sükûnet ve geniş göğsüyle, geniş ufuklu vakarıyla, öz güven ve yumuşaklığıyla, ağırlığı ve temkinliliğiyle, sağlam karakteri ve iffetiyle, onurunu korumasıyla bir ahlâk abidesiydi. Parlak bir onur ve açık bir hayâ timsali olan Fatıma, babasının vefatından önce, güler yüzlü ve mütebessim bir güzellik abidesiydi. Ama babasının vefatıyla birlikte yüzündeki tebessüm kaybolmuştu. Dilinden haktan başka bir söz dökülmezdi, sadece doğruyu konuşurdu. Kimsenin kötülüğünden söz etmezdi. Gıybet etmez, kimseyi arkadan çekiştirmezdi. Kimseyi küçümseyici kaş göz işareti yapmazdı. Başkalarının sırrını saklar, verdiği sözü tutardı. İstişarede doğruyu söyler, onların gerçek hayrını isterdi, başkalarının mazeretlerini kabul ederdi. Yanlışlıkları hoş görürdü. Çok kere sürçmeleri ve kötülükleri hilim ile ve hoşgörüyle karşılardı. Kötülükten kaçar, daima iyiliğe eğilimliydi. Güvenilirdi. Sözünde doğruydu. İyi niyetliydi ve sözünde kesinlikle dururdu. İffetin en yüksek doruklarındaydı. Eğilimleri üzerinde nefsinin etkisi yoktu. Çünkü o, yüce Allah'ın günahları kendilerinden uzak tuttuğu ve tertemiz kıldığı Peygamber'in (s.a.a) Ehl-i Beyt'inin bir ferdiydi. Bir kimseyle konuştuğu veya erkeklere hitap etmek durumunda kaldığı zaman, iffetinden ve saygısından bir perde arkasında durarak söylemek istediklerini söylerdi. İffet ve hayâsının ilginç bir örneği, öldükten sonra kadınların üzerine vücut hatlarını belirtecek şeyler çekilmesini hoş karşılamamış olmasıdır. Hz. Zehra (a.s) az ile yetinen zühd sahibi biriydi. O, ihtirasın kalbi parçaladığını, işlerde düzensizlik ve dağınıklığa neden olduğunu çok iyi biliyordu. O, hayatının sonuna kadar babasının kendisine söylediği şu sözü prensip edindi: "Ey Fatıma! Ebedî nimetlere kavuşabilmen için, dünya hayatının acılarına karşı sabret." Basit bir hayata razıydı. Hayatın zorluklarına karşı sabırlıydı. Helâlin azına kanaat getirirdi. Razıydı ve kendisinden razı olunmuştu. Başkasına ait olan, başkasının sahip olduğu şeylere göz koymazdı. Hakkı olmayan bir şeye de gözlerini dikmezdi. Allah'tan başkasından bir şey istemeye tenezzül etmezdi. O, yüzsüzlük etmez onurlu nefsin tam bir timsaliydi. Nitekim babası (s.a.a) şöyle demişti: "Asıl zenginlik gönül zenginliğidir." O dünyasını bir yana bırakarak kendini Rabbine adayan Hz. Betül'dü. Dünyanın çekici süslerine arkasını dönmüştü. Dünya hayatının aldatıcı güzelliklerine eğilim göstermiyordu ve dünyaya meyletmenin ne büyük felâketlere yol açtığını çok iyi biliyordu. Dünya hayatının zorluklarına sabrederken, dilinden Rabbinin zikrini eksik etmeden sorumluluğunu yerine getirme hususunda muazzam bir sabır örneği sergiliyordu. Hz. Zehra'nın asıl ilgisi ahirete yönelikti. Dünyanın göz alıcı güzelliklerine değer vermiyordu. Çünkü babasının dünyadan, dünyanın nimetlerinden, lezzetlerinden ve şehevî arzularından yüz çevirdiğini görüyordu. O, belâlara karşı sabreden, varlıkta şükreden ve kaderin sonuçlarına rıza gösteren biri olarak tanınmıştı. Babasından şöyle rivayet eder: "Allah bir kulunu severse, onu musibetlerle sınar. Eğer bu musibetlere karşı sabrederse, onu [kendisi için] seçer, başına gelenlere rıza gösterirse, onu [kulları arasında] seçkin kılar." Rabbim Hz. Zehra (as) ahlakıyla yaşamayı nasip eylesin inşallah!  
Ekleme Tarihi: 29 Kasım 2024 - Cuma

Hz. Fatıma'nın (as) üstün Ahlâkı

Fatıma (a.s), yüksek bir ahlâka, onurlu bir karaktere, üstün bir nefse, ulu bir duyarlılığa, çabuk kavrayan bir anlayışa, keskin bir zihne, yüce bir erdeme, parlak bir üstünlüğe, misk kokan bir nefese, cesur bir yüreğe, kendini beğenmişlikten uzaklığıyla hayranlık uyandıran bir izzete sahipti. Kibirlilerin tasavvur ettikleri büyüklük onun düzeyine erişmekten çok uzaktı. Büyüklenenlerin ve zorbaların karşısında eğilmezdi.

Hz. Fatıma (s.a), hoşgörü, sükûnet ve geniş göğsüyle, geniş ufuklu vakarıyla, öz güven ve yumuşaklığıyla, ağırlığı ve temkinliliğiyle, sağlam karakteri ve iffetiyle, onurunu korumasıyla bir ahlâk abidesiydi.

Parlak bir onur ve açık bir hayâ timsali olan Fatıma, babasının vefatından önce, güler yüzlü ve mütebessim bir güzellik abidesiydi. Ama babasının vefatıyla birlikte yüzündeki tebessüm kaybolmuştu. Dilinden haktan başka bir söz dökülmezdi, sadece doğruyu konuşurdu. Kimsenin kötülüğünden söz etmezdi. Gıybet etmez, kimseyi arkadan çekiştirmezdi. Kimseyi küçümseyici kaş göz işareti yapmazdı.

Başkalarının sırrını saklar, verdiği sözü tutardı. İstişarede doğruyu söyler, onların gerçek hayrını isterdi, başkalarının mazeretlerini kabul ederdi. Yanlışlıkları hoş görürdü. Çok kere sürçmeleri ve kötülükleri hilim ile ve hoşgörüyle karşılardı.

Kötülükten kaçar, daima iyiliğe eğilimliydi. Güvenilirdi. Sözünde doğruydu. İyi niyetliydi ve sözünde kesinlikle dururdu. İffetin en yüksek doruklarındaydı. Eğilimleri üzerinde nefsinin etkisi yoktu. Çünkü o, yüce Allah'ın günahları kendilerinden uzak tuttuğu ve tertemiz kıldığı Peygamber'in (s.a.a) Ehl-i Beyt'inin bir ferdiydi.

Bir kimseyle konuştuğu veya erkeklere hitap etmek durumunda kaldığı zaman, iffetinden ve saygısından bir perde arkasında durarak söylemek istediklerini söylerdi. İffet ve hayâsının ilginç bir örneği, öldükten sonra kadınların üzerine vücut hatlarını belirtecek şeyler çekilmesini hoş karşılamamış olmasıdır.

Hz. Zehra (a.s) az ile yetinen zühd sahibi biriydi. O, ihtirasın kalbi parçaladığını, işlerde düzensizlik ve dağınıklığa neden olduğunu çok iyi biliyordu. O, hayatının sonuna kadar babasının kendisine söylediği şu sözü prensip edindi:

"Ey Fatıma! Ebedî nimetlere kavuşabilmen için, dünya hayatının acılarına karşı sabret."

Basit bir hayata razıydı. Hayatın zorluklarına karşı sabırlıydı. Helâlin azına kanaat getirirdi. Razıydı ve kendisinden razı olunmuştu. Başkasına ait olan, başkasının sahip olduğu şeylere göz koymazdı. Hakkı olmayan bir şeye de gözlerini dikmezdi. Allah'tan başkasından bir şey istemeye tenezzül etmezdi. O, yüzsüzlük etmez onurlu nefsin tam bir timsaliydi. Nitekim babası (s.a.a) şöyle demişti:

"Asıl zenginlik gönül zenginliğidir."

O dünyasını bir yana bırakarak kendini Rabbine adayan Hz. Betül'dü. Dünyanın çekici süslerine arkasını dönmüştü. Dünya hayatının aldatıcı güzelliklerine eğilim göstermiyordu ve dünyaya meyletmenin ne büyük felâketlere yol açtığını çok iyi biliyordu.

Dünya hayatının zorluklarına sabrederken, dilinden Rabbinin zikrini eksik etmeden sorumluluğunu yerine getirme hususunda muazzam bir sabır örneği sergiliyordu.

Hz. Zehra'nın asıl ilgisi ahirete yönelikti. Dünyanın göz alıcı güzelliklerine değer vermiyordu. Çünkü babasının dünyadan, dünyanın nimetlerinden, lezzetlerinden ve şehevî arzularından yüz çevirdiğini görüyordu.

O, belâlara karşı sabreden, varlıkta şükreden ve kaderin sonuçlarına rıza gösteren biri olarak tanınmıştı.

Babasından şöyle rivayet eder:

"Allah bir kulunu severse, onu musibetlerle sınar. Eğer bu musibetlere karşı sabrederse, onu [kendisi için] seçer, başına gelenlere rıza gösterirse, onu [kulları arasında] seçkin kılar."

Rabbim Hz. Zehra (as) ahlakıyla yaşamayı nasip eylesin inşallah!

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (6)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sadık ali guven taşdemir
(29.11.2024 12:01 - #274)
Gerçekten çok güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık .
ALİRIZA UTAR TEŞEKKÜR EDERİM
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sadık ali guven taşdemir
(29.11.2024 12:01 - #275)
Gerçekten çok güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık .
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sevil Gökdemir
(29.11.2024 13:20 - #276)
Kıymetli Dr.Ali Rıza Utar hocamız’a bu güzel makale için teşekkür ederiz. Fatime annemizin halâ bir kısım müslümanlarca tam olarak algılanamaması ne acıdır. Anlaşıldıkları günün yakın olması ümidiyle selâm olsun ehlibeyte ve ehlibeyt yolunda olan yüce yüreklere…
ALİRIZA UTAR Sevil hanım ilginize çok teşekkür ederim inşallah kalemimin yazdığı kadar her cuma yazmaya çalışacağım
ALİRIZA UTAR Sevil hanım ilginize çok teşekkür ederim inşallah kalemimin yazdığı kadar her cuma yazmaya çalışacağım
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ali aras
(06.12.2024 12:24 - #280)
Var olun hocam maşallah emeğinize sağlık
ALİRIZA UTAR TEŞEKKÜR EDRİM SAYGI VE SEVGİLERİMİ SUNARIM
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Yasin T.T
(06.12.2024 19:06 - #284)
Kıymetli Hocamız, Allah ilminize bereket versin. Çok teşekkürler .
ALİRIZA UTAR TEŞEKKÜR EDRİM SAYGI VE SEVGİLERİMİ SUNARIM
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
M.mehdi
(06.12.2024 23:03 - #285)
Slm rabbim ziyaret ve şefaat lerini nasip etsin rabbim muvaffak etsin inşallah
ALİRIZA UTAR TEŞEKKÜR EDRİM SAYGI VE SEVGİLERİMİ SUNARIM
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.