Biz inanıyoruz ki: Ahiretin delilleri apaçık ortada ve besbellidir. Zira bu dünyadaki hayatın gidişatı, bu dünyanın insanoğlu için en son gaye ve nihai hedef olamayacağını göstermektedir; insan birkaç günlüğüne buraya gelmekte, yığınlarca sorun arasında yaşamakta ve sonra her şey son bulmakta ve dünyevî açıdan yok olup gitmektedir:
"Sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve sizin gerçekten döndürülüp bize getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız?"
Bütün bu kutsi buyruklardan da anlaşılacağı üzere ahiret hayatı olmasa, dünya hayatı tamamen boş ve beyhude olacaktır.
İkincisi: Bu dünyada iyilerle kötüler birlikte yaşamakta, aynı konumları paylaşmakta, hatta kimi zaman kötülerin dünyadaki konumları iyilerden daha ileri olabilmektedir. İlâhî adalet bunların yekdiğerinden ayrılmasını, her birinin kendine lâyık konumda tespit edilmesini ve her birinin kendi yaptıklarının sonucu tatmasını gerekli kılmaktadır:
"Yoksa, kötülüklere batıp günah işleyenler, kendilerini, iman edip Salih amellerde bulunanlar gibi kılacağımızı mı sandılar? Hayatları ve ölümleri de bir mi olacak? Ne kötü hüküm veriyorlar!"
Üçüncüsü: Allah Teâlâ'nın sonsuz rahmeti, O'nun feyiz ve nimetlerinin öldükten sonra insandan kesilmemesini ve yetenek sahibi olan insanların tekâmül seyirlerinin kesintisiz olarak sürebilmesini gerekli kılmaktadır:
"Allah, rahmeti kendisine farz kıldı ve hepinizi, kendisinde hiç kuşku olmayan kıyamet gününde mutlaka toplayacaktır."
Kur'an, ölümden sonra dirilişe inanmayan ve bundan kuşkuya kapılanlara şöyle demektedir:
"Sizi ilk kez O yarattığı halde, sizi ölümden sonra yaratamayacağını nasıl düşünebilirsiniz? Sizi hiç yokken topraktan nasıl yarattıysa, öldükten sonra da yine öylece yeni bir hayata döndürecektir. Biz ilk yaratıştan âciz miydik ki sizi tekrar yaratmaktan da aciz olalım? (Ama) bunca aşikâr bir delile rağmen (yine de onlar) yeniden yaratılacaklarından kuşku duymaktadırlar!"
"Kendisinin nasıl yaratıldığını unutarak bize bir örnek verdi; dedi ki: Bu çürümüş (bozulmuş) kemikleri kim diriltecekmiş? De ki: Onları ilk defa yaratıp inşa eden diriltecek. O, her yaratmayı bilir."
Kaldı ki, göklerin yaratılışı karşısında insanın yaratılışı elbette ki sözü dahi edilemeyecek kadar kolaydır. Bunca şaşırtıcı ve hayret verici yönleriyle böylesine uçsuz bucaksız bir kâinatı yaratmış olan, öldükten sonra insanları da pekâlâ yeniden yaratabilecektir:
"Onlar görmüyorlar mı ki gökleri ve yeri yaratan ve onları yaratmaktan yorulmayan (Allah) ölüleri de diriltmeye güç yetirendir. Evet, gerçekten O, her şeye güç yetirendir."