Peygamber Efendimizin (s.a.a) biricik kızı, ilahî kemallerin yeryüzündeki tecellisi, Hasan (As.) ve Hüseyin'in (As.) Annesi gibi büyük bir insanı anlatmak için hem kelimeler acizdir hem de normal insani bilgiler buna yetmez.
Fatıma ilahî azamet nurundan yaratılmış parlayan bir Venüs gibidir. Yer ve gökyüzü onun varlığı sebebiyle öylesine aydınlanmıştır ki, melekler hemen Allah'a secde ederek o nurun azameti hakkında sormuşlardır. Fatıma (sa.) sanki yeryüzüne inmiş bir huriydi, Resulullah ne zaman cennet kokusunu özleseydi gidip Hz. Fatıma'yı (sa.) koklardı.
O ilim irfan, ahlak, cesaret, hitabet, züht, fedakârlık, ibadet ve duada eşsizdi. Hz. Zehra'nın ilmi, irfanı ve diğer üstün boyutlarını anlatmaktan herkes acizdir, Onu sadece Hz. Peygamber ve yüce Allah hakkıyla tanıya bilmişlerdir. Bu yüzden Hz. Fatıma'yı (sa.) gerçek anlamda tanımanın tek yolu Hz. Resulullah'ın hadislerine müracaat etmektir.
Hz. Fatıma’nın (sa.) geceleri ibadetle geçirdiğini tarihte okumak mümkündür. Ama bu amelin Allah katındaki gerçek değerini, Peygamberden (s.a.a) öğrenmek gerekir. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:
“Kızım Fatıma (s.a) geçmiş gelecek bütün kadınlardan üstündür. O vücudumun bir parçasıdır, gözümün nuru ve kalbimin meyvesidir. O benim ruhumdur. O insanlardan olan bir huridir. Rabbinin huzurunda ibadete durduğunda yıldızların yer ehli için parladığı gibi, onun nuru da gökteki melekler için parlar ve yüce Allah meleklerine şöyle hitap eder.
—Ey melekler, bakın benim cariyem (kulum) Fatıma’ya; o benim huzurumda durmuştur, korkudan titriyor; kalbiyle benim ibadetime yönelmiştir. Sizleri şahit kılıyorum ki, ben onun takipçilerini ateşten koruyacağım.”
Hz. Fatıma (sa.) hasta yatağındayken, Hz. Ali’ye (As.) şöyle buyurdu:
“Ey amcaoğlu! Ben hiçbir zaman sana yalan konuşup, hıyanet etmedim ve asla karşı gelmedim.” buna karşılık Hz. Ali de (As.) şöyle buyurdu: “Sen Allah hakkında en bilgili, ,iyiliği çokça seven ve en çok sakınansın, seni bana karşı gelmekle asla suçlayamam.”
Her kadının eşine itaat etmesi gerekir, bu onun en önemli görevlerinden biridir, ama Hz. Ali’nin vermiş olduğu cevaptan anlaşılan; Hz. Fatıma’nın (sa.) Hz. Ali’ye (As.) itaat etmesinin nedeni kendisinde bulundurduğu mükemmel sıfatlardan kaynaklanıyor. Ayrıca Hz. Zehra (sa.) Hz. Ali’yi (As.) sadece bir eş olarak görmemekteydi, onun velayet makamını en iyi şekilde derk etmiş ve bu hususta en üstün marifete ulaşmıştı