Allah Resulü (s.a.a) Abuzer'e nasihat ederken şöyle buyurmaktadır:
“Ey Abuzer! Eğer bir insanın yetmiş peygamberin ameli kadar ameli de olsa kıyamet gününde gördüğü şeyin şiddetinden amelini az sayar. Eğer cehennem irininden bir kova güneşin doğduğu yere dökülse, güneşin battığı yerdeki insanların kafaları kaynar. Eğer cehennem bir defa coşsa, bütün yakınlaştırılmış melekler ve gönderilmiş peygamberler dizüstü çökerek şöyle derler: ‘Rabbim, beni kurtar, beni kurtar. Hatta öyle ki İbrahim İshak'ı unutur ve şöyle söyler: Ey Rabbim! Ben senin Halil'in İbrahim'im, beni unutma.”
“Ey Abuzer! Eğer cennet ehli kadınlardan birisi, zifiri karanlık bir gecede dünyanın gökyüzüne varırsa, Bedir (ayın on üçüncü) gecesindeki ayın dünyayı aydınlatmasından daha üstün bir şeklide dünyayı aydınlatır. Onun yaydığı güzel kokuyu, bütün yeryüzü halkı alır. Eğer cennet ehlinin elbiselerinden bir elbise bugün dünyada sergiye koyulsa, ona bakan herkes bayılır ve gözler onun güzelliğini görmeye dayanamaz.”
İlahi korku makamına ulaşmak için yollar vardır. Onlardan birisi, Allah'tan korkanların haletlerini mütalaa etmektir. Onların tanınmaları durumunda insan, ilahi makamdan korku ve haşyet haletini kazanmak yönünde, onarlı en güzel olgular unvanında, seçebilir. Bu yüzden bu rivayette, Allah'ın en iyi kulları olan meleklerin korku makamı anlatılmıştır.