“Hastaneye gitmekten korkmayın”

SAĞLIK 23.04.2021 - 16:01, Güncelleme: 05.03.2022 - 13:23
 

“Hastaneye gitmekten korkmayın”

Hedef TV Canlı yayınına katılan Medicalpark Maltepe Hastanesi Beyin ve sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Reşid Önen erken teşhis uyarısında bulundu. Önen; “Her tümör insanı öldürmez. Özellikle iyi huylu tümörlerde yüzde 99’lara ulaşan başarımız var.” Dedi. Hedef TV’de Mustafa Arslan’ın program konuğu olan Doç. Dr. Mehmet Reşid Önen; “Beyin tümörü cerrahisi ile ilgili bilgi verdi. Önen; “Tümör, vücuttaki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıdır. Hücrenin olduğu her yerde tümör olma şansı var. Kontrolsüz büyüyen ve çoğalan hücreler kanser hastalıklarına yol açıyor. Beyini diğer organlardan ayıran, beyinde tüm vücudu kontrol eden yapılan var. Akciğer veya karaciğerde tümör olunca özgürce özelliğini gösterebiliyor. Beyindeki tümör büyüyünce kafatası büyümediği için beyin dokusunu sıkıştırıyor. En büyük problem bu noktada oluyor. Beyinde de iyi ve kötü huylu tümörler olabiliyor” Dedi. Beyindeki iyi huylu tümörlerin beyin dokusunu itme şeklinde büyüdüğünü söyleyen Önen, “Tümörü çıkartma şansı varsa ciddi bir tedavi uygulanmış oluyor. Tümör her ne kadar iyi huylu da olsa ulaşım sıkıntısı olduğunda hayati tehlikelere yol açabiliyor. Bunun beyin tümörü olduğunu anlamak için; bazen uzun süre baş ağrısı, denge bozukluğu ve görme bozukluğu, sara hastalığı ve kusma olabilir. Bazen yıllarca etkisini göstermeyebilir. Kullanılan uzun süreli ağrı kesiciler cevap vermezse bunun işareti olabilir. Kişinin mutlaka bir doktora başvurması gerekir. İlaçlı MR’larda yüzde doksanın üzerinde teşhis koymamızı sağlıyor. Her hastalıkta olduğu gibi erken teşhis çok çok önemli. Tümör ciddi boyutlara ulaştığı zaman özellikle iyi huylu tümör çok yavaş büyüyerek beyin dokusunu tedricen yavaş yavaş iterek ciddi semtomlar vermez, veya ufak tefek verir hasta hayatına devam eder. Erken teşhis koyduğunuzda tümörü rahatlıkla çıkartabilirsiniz. Büyüdükçe baskı yaptığı sıradaki hasar, hem de cerrahi sırasında çıkartırken vereceği zarar fazla olur. Bazen çıkartma şansınız da olmayabiliyor.” Dedi. HASTANEYE GİTMEMEK ÇÖZÜM DEĞİL Pandemi sürecinde bazı hastaların süreci ötelemesinin de doğru olmadığını söyleyen Önen; “Kişilerde bu tür bulgular olmasına rağmen korkup hastaneye gitmiyorlar ve hastalığın ilerlemesine sebep oluyorlar. Hastaneye gitmekten kimse korkmasın. Tümör her yaş grubunda oluşabiliyor ancak yaş gruplarında farklılıklar gösteriyor. Çok fazla röntgen ışınlarına maruz kalmak ve Çernobil gibi patlamaların tümör artışlarında etkili olduğu görülmüştür. Genetiği ile oynanmış yapay gıdaların diğer tümörleri de tetiklediği gözlenmiştir. Hipofiz tümörlerinden sonra ameliyat olanların mutlaka kontrollerini devam ettirmesi gerekiyor. Tedavi yöntemlerinde pataloji sonuçları çok önemli. Bazı tümör çeşitlerinde çok iyi radyoterapi ve kemoterapi iyi sonuçlar alınıyor, buralarda cerrahi yönteme gerek duymuyoruz. Baş ağrısı kişiyi uykudan uyandırıyorsa, bu bizim için çok önemli. Sabah da baş ağrısı ile uyanıyorsanız, zonklayıcı uyanma oluyorsa bunlar daha önemli. “ dedi. “YURTDIŞINA GİTMEYE GEREK YOK” Önen; “Teknoloji ile birlikte mikrocerrahi çok gelişti. Beyin dokulara zarar vermeden tümör dokularını çıkarma şansımız daha da arttı. Özellikle iyi huylu tümörlerde yaşam süresinde çok uzun süreler oldu ve ölüm süreleri azaldı. En önemli belirleyici faktör tümörün yerleşimi ve patalojisi. Çıkarılabilecek tümörlerin tamamını alıyoruz. Tüm cerrahilerde öncelik hastaya hasar vermemektir. Beyinde bu daha da önemlidir. Beyinde milimlerle hesaplama yapıyoruz. İyi huylu tümörlerde büyüme sürecini genelde takip ederek karar veriyoruz. Beyin tümörleri ile ilgili yapılacak tüm uygulamalar yapılıyor ülkemizde. Avrupa ve Amerika’da ne yapılıyorsa bizde de aynısı yapılıyor. Yurt dışına çıkmak yerine, yurt dışından bu alanda bize gelen hastalar oluyor. Ulaşılamayan ve alınamayan tümörler oluyor. Bu durumda ışın ve kemoterapi uyguluyoruz. Tüm beyin tümörlerinde mikrocerrahi yöntemi uyguluyoruz ve hastaya daha az zarar vermeyi planlıyoruz. İyi huylu tümörlerde genellikle tamamını çıkartabiliyoruz. Her tümör insanı öldürmez. Özellikle altını çizerek vurguluyorum, özellikle iyi huylu tümörlerde yüzde 99’lara ulaşan başarı ile çıkarabiliyoruz. “ dedi. Hipofiz bezi tümörlerinin yüzde 99’unun iyi huylu olduğunu da söyleyen Önen; “Hastaların bir yıl içerisinde dikkatli olması gerekir. Hormon dengesinde bozulma olabiliyor. Doktorların mutlaka takibinde olmaları gerekiyor. Neden oluştuğu ile ilgili belli bir sebebi yok. Erken teşhis çok çok önemli. 18 yıl önce ameliyat olan bir hasta geldi, ilk ameliyattan daha büyük tümör dokusu bulduk. Daha erken gelmiş olsa çok daha başarılı bir sonuç elde edilebilirdi. Pandemi olmasına rağmen biz ameliyatlara devam ediyoruz. Şüpheli bulgular varsa mutlaka bir hekime görünmekte yarar var. “ dedi.

Hedef TV Canlı yayınına katılan Medicalpark Maltepe Hastanesi Beyin ve sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Reşid Önen erken teşhis uyarısında bulundu. Önen; “Her tümör insanı öldürmez. Özellikle iyi huylu tümörlerde yüzde 99’lara ulaşan başarımız var.” Dedi.

Hedef TV’de Mustafa Arslan’ın program konuğu olan Doç. Dr. Mehmet Reşid Önen; “Beyin tümörü cerrahisi ile ilgili bilgi verdi. Önen; “Tümör, vücuttaki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıdır. Hücrenin olduğu her yerde tümör olma şansı var. Kontrolsüz büyüyen ve çoğalan hücreler kanser hastalıklarına yol açıyor. Beyini diğer organlardan ayıran, beyinde tüm vücudu kontrol eden yapılan var. Akciğer veya karaciğerde tümör olunca özgürce özelliğini gösterebiliyor. Beyindeki tümör büyüyünce kafatası büyümediği için beyin dokusunu sıkıştırıyor. En büyük problem bu noktada oluyor. Beyinde de iyi ve kötü huylu tümörler olabiliyor” Dedi.

Beyindeki iyi huylu tümörlerin beyin dokusunu itme şeklinde büyüdüğünü söyleyen Önen, “Tümörü çıkartma şansı varsa ciddi bir tedavi uygulanmış oluyor. Tümör her ne kadar iyi huylu da olsa ulaşım sıkıntısı olduğunda hayati tehlikelere yol açabiliyor. Bunun beyin tümörü olduğunu anlamak için; bazen uzun süre baş ağrısı, denge bozukluğu ve görme bozukluğu, sara hastalığı ve kusma olabilir. Bazen yıllarca etkisini göstermeyebilir. Kullanılan uzun süreli ağrı kesiciler cevap vermezse bunun işareti olabilir. Kişinin mutlaka bir doktora başvurması gerekir. İlaçlı MR’larda yüzde doksanın üzerinde teşhis koymamızı sağlıyor. Her hastalıkta olduğu gibi erken teşhis çok çok önemli. Tümör ciddi boyutlara ulaştığı zaman özellikle iyi huylu tümör çok yavaş büyüyerek beyin dokusunu tedricen yavaş yavaş iterek ciddi semtomlar vermez, veya ufak tefek verir hasta hayatına devam eder. Erken teşhis koyduğunuzda tümörü rahatlıkla çıkartabilirsiniz. Büyüdükçe baskı yaptığı sıradaki hasar, hem de cerrahi sırasında çıkartırken vereceği zarar fazla olur. Bazen çıkartma şansınız da olmayabiliyor.” Dedi.

HASTANEYE GİTMEMEK ÇÖZÜM DEĞİL

Pandemi sürecinde bazı hastaların süreci ötelemesinin de doğru olmadığını söyleyen Önen; “Kişilerde bu tür bulgular olmasına rağmen korkup hastaneye gitmiyorlar ve hastalığın ilerlemesine sebep oluyorlar. Hastaneye gitmekten kimse korkmasın. Tümör her yaş grubunda oluşabiliyor ancak yaş gruplarında farklılıklar gösteriyor. Çok fazla röntgen ışınlarına maruz kalmak ve Çernobil gibi patlamaların tümör artışlarında etkili olduğu görülmüştür. Genetiği ile oynanmış yapay gıdaların diğer tümörleri de tetiklediği gözlenmiştir. Hipofiz tümörlerinden sonra ameliyat olanların mutlaka kontrollerini devam ettirmesi gerekiyor. Tedavi yöntemlerinde pataloji sonuçları çok önemli. Bazı tümör çeşitlerinde çok iyi radyoterapi ve kemoterapi iyi sonuçlar alınıyor, buralarda cerrahi yönteme gerek duymuyoruz. Baş ağrısı kişiyi uykudan uyandırıyorsa, bu bizim için çok önemli. Sabah da baş ağrısı ile uyanıyorsanız, zonklayıcı uyanma oluyorsa bunlar daha önemli. “ dedi.

“YURTDIŞINA GİTMEYE GEREK YOK”

Önen; “Teknoloji ile birlikte mikrocerrahi çok gelişti. Beyin dokulara zarar vermeden tümör dokularını çıkarma şansımız daha da arttı. Özellikle iyi huylu tümörlerde yaşam süresinde çok uzun süreler oldu ve ölüm süreleri azaldı. En önemli belirleyici faktör tümörün yerleşimi ve patalojisi. Çıkarılabilecek tümörlerin tamamını alıyoruz. Tüm cerrahilerde öncelik hastaya hasar vermemektir. Beyinde bu daha da önemlidir. Beyinde milimlerle hesaplama yapıyoruz. İyi huylu tümörlerde büyüme sürecini genelde takip ederek karar veriyoruz. Beyin tümörleri ile ilgili yapılacak tüm uygulamalar yapılıyor ülkemizde. Avrupa ve Amerika’da ne yapılıyorsa bizde de aynısı yapılıyor. Yurt dışına çıkmak yerine, yurt dışından bu alanda bize gelen hastalar oluyor. Ulaşılamayan ve alınamayan tümörler oluyor. Bu durumda ışın ve kemoterapi uyguluyoruz. Tüm beyin tümörlerinde mikrocerrahi yöntemi uyguluyoruz ve hastaya daha az zarar vermeyi planlıyoruz. İyi huylu tümörlerde genellikle tamamını çıkartabiliyoruz. Her tümör insanı öldürmez. Özellikle altını çizerek vurguluyorum, özellikle iyi huylu tümörlerde yüzde 99’lara ulaşan başarı ile çıkarabiliyoruz. “ dedi.

Hipofiz bezi tümörlerinin yüzde 99’unun iyi huylu olduğunu da söyleyen Önen; “Hastaların bir yıl içerisinde dikkatli olması gerekir. Hormon dengesinde bozulma olabiliyor. Doktorların mutlaka takibinde olmaları gerekiyor. Neden oluştuğu ile ilgili belli bir sebebi yok. Erken teşhis çok çok önemli. 18 yıl önce ameliyat olan bir hasta geldi, ilk ameliyattan daha büyük tümör dokusu bulduk. Daha erken gelmiş olsa çok daha başarılı bir sonuç elde edilebilirdi. Pandemi olmasına rağmen biz ameliyatlara devam ediyoruz. Şüpheli bulgular varsa mutlaka bir hekime görünmekte yarar var. “ dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.