“ERKEK ŞİDDETİ TOPLUMSAL BİR SALGIN OLMUŞTUR!”

GEBZE 25.11.2021 - 12:25, Güncelleme: 05.03.2022 - 13:23
 

“ERKEK ŞİDDETİ TOPLUMSAL BİR SALGIN OLMUŞTUR!”

TMMOB GEBZE’DEN KADIN CİNAYETLERİ AÇIKLAMASI;
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi Gebze İlçe Temsilciliği Kadın Komisyonu Sorumlusu Mehtap Demir, kadın cinayetlerine dair yaptığı açıklamada, “Erkek şiddeti hızla yayılan ve nefes aldırmayan bir hastalığa dönüşerek toplumsal bir salgın olmuştur” ifadelerine yer verdi. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi Gebze İlçe Temsilciliği Kadın Komisyonu Sorumlusu Mehtap Demir, 12 Temmuz günü Gebze’de evine dönerken Afganistan uyruklu A.M. tarafından kafası taşla ezilen ve yaşam mücadelesini kaybeden Ayşegül hakkında açıklamada bulundu. Kadın cinayetlerinin son bulması temennisinde bulunan TMMOB Makina Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi Gebze İlçe Temsilciliği Kadın Komisyonu Sorumlusu Mehtap Demir açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Umudumuz hep vardı, o daha 17 yaşındaydı, yaşamak zorundaydı. Daha binlerce hayal kuracak hepsine sıkı sıkı sarılacaktı. Ta ki 22 Kasım’a kadar. O kara günde telafisi olmayan çıkışa geldi Ayşegül, aylarca kahramanca verdiği savaşa daha fazla göğüs geremedi. Son yolculuğuna uğurlandı, acılarla, gözyaşlarıyla, sancılarla. Hiçbir şeyin rengi yoktu o gün ve çiçeklerin rengi de katran karası, evine başucu komodinin üzerine koymalıydık onları Ayşegül, mezarına değil…” KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR Peki, her yürüyüşte yükseltilen sloganların içerisinde neden ‘Kadın cinayetleri politiktir!’ sloganı vardır? En çok öfkeyle söylenen slogan, kadın cinayetlerinin politik oluşuna dairdir. Kadın cinayetleri politiktir, çünkü defalarca tehdit edilen kız kardeşlerimiz karakola şikâyette bulunduğu zamanlarda hiçbir şekilde güvenlikleri sağlanamadı. Ve en sonunda, ev içi şiddetin son damlasında hayatlarını yitirdiler. Ne için? Bazen görmezden gelindikleri için, bazen susturuldukları için… Kadın cinayetleri politiktir, çünkü ayrılmak istediği eşinden kaçmaya çalışan kadınlar, defalarca şiddet gören eşi tarafından defalarca tehdit ediliyor. Ev içi gördüğü şiddetten kaçabilmek için sadece sığınma evine ihtiyaçları vardı. Kadın cinayetleri politiktir, çünkü gitgide muhafazakâr bir toplum haline getiriliyoruz. Muhafazakâr bir toplumun içerisinde erkek şiddeti neredeyse meşrudur. Çünkü erkeğe itaat etmek istemeyen kadın suçludur. MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ Her şehre bir sığınma evi gerektiğine dair bir tablo oluşmuşken çalışma başlatılmamıştır. Kadın cinayetleri politiktir çünkü medya, kadına yönelik şiddete karşı herhangi bir çalışma başlatmayan devleti sorgulamak yerine şiddeti ve cinayetin haklı sebeplerini arıyor. Erkek şiddeti hızla yayılan ve nefes aldırmayan bir hastalığa dönüşerek toplumsal bir salgın olmuştur. Yarın hangi haberle uyanacağımızı bilmiyoruz.  Biliyoruz ki yılgınlık çökerse üzerimize kadının bir özne olarak toplumda bulanabilmesi bile mümkün olmayacaktır ve hepten kaybedeceğiz. Yarın bugünden daha güçlü olsun diye, mücadeleye devam edeceğiz, sırf bir kız kardeşimizi daha yitirmek istemediğimiz için, sırf Ayşegüller, Azralar, Başaklar yaşayabilsin ve daha adını bilmediğimiz tüm kadınlar özgürleşebilsin diye… İstanbul Sözleşmesi yaşatır. Haklarımızdan, eşitlikten, adaletten vazgeçmiyoruz.
TMMOB GEBZE’DEN KADIN CİNAYETLERİ AÇIKLAMASI;

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi Gebze İlçe Temsilciliği Kadın Komisyonu Sorumlusu Mehtap Demir, kadın cinayetlerine dair yaptığı açıklamada, “Erkek şiddeti hızla yayılan ve nefes aldırmayan bir hastalığa dönüşerek toplumsal bir salgın olmuştur” ifadelerine yer verdi.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi Gebze İlçe Temsilciliği Kadın Komisyonu Sorumlusu Mehtap Demir, 12 Temmuz günü Gebze’de evine dönerken Afganistan uyruklu A.M. tarafından kafası taşla ezilen ve yaşam mücadelesini kaybeden Ayşegül hakkında açıklamada bulundu. Kadın cinayetlerinin son bulması temennisinde bulunan TMMOB Makina Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi Gebze İlçe Temsilciliği Kadın Komisyonu Sorumlusu Mehtap Demir açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Umudumuz hep vardı, o daha 17 yaşındaydı, yaşamak zorundaydı. Daha binlerce hayal kuracak hepsine sıkı sıkı sarılacaktı. Ta ki 22 Kasım’a kadar. O kara günde telafisi olmayan çıkışa geldi Ayşegül, aylarca kahramanca verdiği savaşa daha fazla göğüs geremedi. Son yolculuğuna uğurlandı, acılarla, gözyaşlarıyla, sancılarla. Hiçbir şeyin rengi yoktu o gün ve çiçeklerin rengi de katran karası, evine başucu komodinin üzerine koymalıydık onları Ayşegül, mezarına değil…”

KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR

Peki, her yürüyüşte yükseltilen sloganların içerisinde neden ‘Kadın cinayetleri politiktir!’ sloganı vardır? En çok öfkeyle söylenen slogan, kadın cinayetlerinin politik oluşuna dairdir. Kadın cinayetleri politiktir, çünkü defalarca tehdit edilen kız kardeşlerimiz karakola şikâyette bulunduğu zamanlarda hiçbir şekilde güvenlikleri sağlanamadı. Ve en sonunda, ev içi şiddetin son damlasında hayatlarını yitirdiler. Ne için? Bazen görmezden gelindikleri için, bazen susturuldukları için… Kadın cinayetleri politiktir, çünkü ayrılmak istediği eşinden kaçmaya çalışan kadınlar, defalarca şiddet gören eşi tarafından defalarca tehdit ediliyor. Ev içi gördüğü şiddetten kaçabilmek için sadece sığınma evine ihtiyaçları vardı. Kadın cinayetleri politiktir, çünkü gitgide muhafazakâr bir toplum haline getiriliyoruz. Muhafazakâr bir toplumun içerisinde erkek şiddeti neredeyse meşrudur. Çünkü erkeğe itaat etmek istemeyen kadın suçludur.

MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ

Her şehre bir sığınma evi gerektiğine dair bir tablo oluşmuşken çalışma başlatılmamıştır. Kadın cinayetleri politiktir çünkü medya, kadına yönelik şiddete karşı herhangi bir çalışma başlatmayan devleti sorgulamak yerine şiddeti ve cinayetin haklı sebeplerini arıyor. Erkek şiddeti hızla yayılan ve nefes aldırmayan bir hastalığa dönüşerek toplumsal bir salgın olmuştur. Yarın hangi haberle uyanacağımızı bilmiyoruz.  Biliyoruz ki yılgınlık çökerse üzerimize kadının bir özne olarak toplumda bulanabilmesi bile mümkün olmayacaktır ve hepten kaybedeceğiz. Yarın bugünden daha güçlü olsun diye, mücadeleye devam edeceğiz, sırf bir kız kardeşimizi daha yitirmek istemediğimiz için, sırf Ayşegüller, Azralar, Başaklar yaşayabilsin ve daha adını bilmediğimiz tüm kadınlar özgürleşebilsin diye… İstanbul Sözleşmesi yaşatır. Haklarımızdan, eşitlikten, adaletten vazgeçmiyoruz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gebzehurses.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.